Jamess Webb, yakın galaksilerden çarpıcı imajlar yakaladı

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) tarafından 25 Aralık 2021’de uzaya fırlatılan James Webb Teleskobu, Samanyolu’na yakın galaksilerde yeni oluşan yıldızları birinci defa görüntülemeyi başardı. Yeni manzaralar, yıldızların evrimine ait çalışmalara değerli bir ışık tutabilir. 

Jamess Webb yakın galaksilerden imgeler yakaladı

Dünyanın dört bir yanından 100’den fazla araştırmacının yer aldığı Physics at High Angular resolution in Nearby Galaxies (PHANGS) işbirliği tarafından yürütülen çalışma, uzay müşahede teleskobunun birinci birkaç ayında yakalanan 19 spiral galaksiyi içeriyor. Bu galaksiler ortasından M74, NGC 7496, IC 5332, NGC 1365 ve NGC 1433 ise astronomları hayrete düşürdü.

Bu bağlamda Kanada Alberta Üniversitesi’nden Erik Rosolowsky, “Genç yıldızların oluşumundan kaynaklanan gücün, etrafındaki gazı nasıl etkilediğini direkt görüyoruz ve hakikaten dikkat alımlı,” kelamlarını lisana getirdi.

Üstteki NGC 7496 manzarası, galaksinin sarmal kollarının birbirinin üzerine bindiği  “kavernöz kabarcıklar” ve “birbiriyle örtüşen kabuklar” ile dolu. NASA’ya nazaran, genç yıldızların güç saldığını ve birtakım durumlarda etraflarındaki yıldızlararası ortamın gaz ve tozunu dışarıya çıkardığını gösteriyor.

Webb’in Orta Kızılötesi Aygıtı (MIRI) tarafından yakalanan manzaralar, bir yıldızın ömür döngüsünün birinci basamaklarına ışık tutuyor diyebiliriz. Bilmeyenler için teleskobun tek orta kızılötesi aygıtı olan MIRI, ışıklarının birçoklarını orta kızılötesinde yayan en soğuk objeleri ve son derece uzak galaksileri incelemek için kullanılıyor.

Ekip üyelerinden Karin Sandstrom ise, ”James Webb’in, Hubble’da karanlık olan bölgeleri detaylı olarak görmelerine imkan sağladığını açıkladı. Böylelikle Sandstrom, “yıldız oluşumundan kaynaklanan ışığın yıldızlararası ortamdaki toz tarafından emildiğini ve kızılötesinde geri yansıtıldığı, ayrıntılı bir gaz ve toz ağına ışık tuttuğunu” belirtti.

Bir öteki NGC 1365’in imgesi ise, orta yıldızların ışığını tüketen ve bunu kızılötesinde geri yayan gaz ve toz kümelerinin yumaklarını gösteriyor.

PHANG grubunun baş bilimcisi Janice Lee ise, teleskopun çözünürlüğü sayesinde birinci sefer yıldız oluşumunun tam bir sayımının yapılabileceğini lisana getirdi. Lee’ye nazaran bu sayım, ”yıldız oluşumunun ve geri bildiriminin yıldızlararası ortama nasıl tesirde bulunduğunu, akabinde yeni jenerasyon yıldızlara nasıl yol açtığını yahut yeni jenerasyon yıldızların oluşmasını hakikaten nasıl engellediğini anlamamıza yardımcı olacak.”

Bilindiği üzere James Webb Uzay Teleskobu tarafından yakalanan manzaralar, Dünya’ya ulaştığında halka açık olarak yayınlanıyor. Bu noktada PHANGS takımı dahil olmak üzere araştırmacılara cihanın sırlarını çözmek için inanılmaz bir fırsat sunuyor diyebiliriz.